Dün gece Tanrı’yla bir sofra kurduk
Saz çalıp eğlendik sabaha kadar
Arz-u hal eyleyip, hal hatır sorduk
Birlikte demlendik sabaha kadar
Dizine yaslandım, zaman çürüdü
Bir gece dedimse, on bin yıl sürdü
Her bana bakışta kendini gördü
Yüz yüze dinlendik sabaha kadar
Büyük başın derdi, daha büyükmüş
Cümle can, kainat sırtında yükmüş
Ömür, bir tadımlık, ötesi yokmuş
Aşk ile bellendik sabaha kadar
Dedi hiç hırslanma, boşa o telaş
Çok bela getirir, başa bu dalaş
Ne katran kazanım, ne kor, ne ataş
Su serpti küllendik sabaha kadar
Dedim terk eyleme, hep benimle kal
Dedi bir bütündür kök, gövde ve dal
Meğer ben körmüşüm, O da suskun, lal
Can gördük, dillendik sabaha kadar
Bir gece boyunca, bin sual sorduk
Adem-i deryaya çok kafa yorduk
Gökten yere inen bir çift tohumduk
Birlikte, çimlendik sabaha kadar