On yıl askerlik, yıllarca dağcılık yaptım da hiç böyle çadır nöbeti tutmadım...:)))
Kim demiş hep avcılar atar diye; Bir de bizim dağcılara kulak verin bakayım ...
Bir gün de dağda çadır kuruyoruz. Bir de de ne görek. Bizim Sado, büyük çadırın ana direğini yanına almayı unutmuş.
Soğuk ve poyraz da o biçim.
Dayanılır gibi değil.
Yalvardı yakardılar.
Dediler “ Gurban bu iş sende biter. Biz yaptık, sen yapma. Bu işin ayıbı olmaz. Sen ortaya sırtüstü yat. Direk yerine dimdik tut. Bizi bu soğuktan kurtar ”
Bilirsiniz Ben özellikle Sado’yu hem çok sever, hem de hiç kıramam.
Çadır kuruldu. Millet zaten yorgun. Mışıl mışıl uykuya daldılar. Benim de gözümde uyku akıyor ama askeriye gibi sopamla dimdik nöbetindeyim.
Yorgunluk işte, bir ara ben de dalmışım. Bir uyandım ki ortalık viran. Bizim çadır yerlerde. O da yetmemiş. Benim direk, üç metre on üç santim ötedeki Fadiko’nun çadırının üzerine düşmüş.
O çadır da yerle bir olmuş. Her zaman ki gibi zavallı Fadiko’nun sağ gözü davul gibi şişmiş
|