12 Mart ve 12 Eylül darbeleri dönemin ordudan çıkartılan askerler, darbezede asker yasasından yararlanmak için yaptıkları başvuruların AKP hükümeti tarafından reddedildiğini belirterek, yeni Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın kendilerine "Şeriatın kestiği parmak acımaz" yanıtı verdiğini öne sürdü.

        Darbe dönemlerinde mahkeme kararı olmadan ordudan çıkartılan askerlerin oluşturduğu Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri (ADAM) Platformu’ndan yapılan açıklamaya göre Milli Savunma Bakanlığı 28 Şubat sürecinde Askeri Şura (YAŞ) kararıyla ilişiği kesilen askerlerin başvurularını bir süre önce sonuçlandırdı.

Bakanlık, başvurularını beklettiği 12 Eylülzede askerlerin başvurularını da Temmuz ayı başında yanıtlamaya başladı. 28 Şubat sürecinde irtica suçlamasıyla ilişiği kesilmiş askerlere olumlu yanıt veren MSB, başvurularını incelediği 12 Eylülzede askerlerden 3’üne kabul, 12’sine ise ret yanıtı verdi.
        Açıklamada MSB’nin kararına ilişkin " Vurgulanmalıdır ki, başvuruları reddedilen 12 Eylülzede askerlerin hiçbiri hakkında hiçbir mahkûmiyet hükmü yoktur Sıkıyönetim mahkemelerinde yargılananlar hakkında ise beraat kararı verilmiştir. Bugün MSB, ret kararı vermekle, sıkıyönetim mahkemelerinin bile mahkûm edemediği askerleri kendince mahkûm etmektedir. Oysa 6191 sayılı yasa, mahkeme kararı olmadan görüş ve inançlarından dolayı ilişiği kesilmiş askerlere özlük haklarının iadesi amacıyla çıkartılmıştır" denildi.

  ADAM’ın açıklamasına göre, başvurusu reddedilen 12 Eylülzede subaylar arasında Re’sen Emekli Jandarma Üsteğmen Ahmet Şener de bulunuyor.

Ahmet Şener, 1983 yılı Mayıs ayında Cizre de Hudut Bölük Komutanı iken sınırda çıkan silahlı çatışmada ağır yaralanınca, 25 Mayıs 1983’te 7 bin askerin katılımıyla Kuzey Irak’ta ilk sınır ötesi harekât düzenlenmişti. Gazi Üsteğmen Şener, tedavisinin ardından hava değişimindeyken gözaltına alınıp ordudan atıldı. Açıklamada "sınırı korurken kurşunlanan, cuntacılar tarafından işkenceden geçirilen Gazi Üsteğmen Ahmet Şener, bu kez, darbelerin açtığı yaraları sarma sözü vermiş ‘sivil’ hükümet tarafından hukuksuzluğa ve işsizlik işkencesine mahkûm edilmekte, yarası acımasızca kanatılmaktadır" denildi.

       ADAM’ın açıklamasına göre yeni MSB İsmet Yılmaz da ayrımcılıktan yakınan darbezede askerlere olumlu yanıt vermedi. İsmet Yılmaz, kendisini ziyaret eden darbezede subaylara, geçen Mart ayında yürürlüğe giren 6191 sayılı yasanın eksiklikleri olabileceğini, haklarını mahkemede aramaları gerektiğini söyleyerek, "Kanunlar bazen böyle haksızlığa da sebep olabilir, ne yapalım, şeriatın kestiği parmak acımaz" diye yanıt verdi.

  Açıklamada, 2002 seçimleri öncesinde Yüksek Seçim Kuru'nun AKP Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekili seçilemeyeceğine karar verdiğinde dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı’nın "Şeriatın kestiği parmak acımaz" diye görüş belirttiği, Erdoğan’ın da "Sağlam parmak acır. Acımaz diyenler onu önce kendi şahıslarında bir denesinler" diye karşılık verdiği anımsatılarak şu görüşlere yer verildi: "Kendilerine yönelik haksızlığın ’Şeriatın kestiği parmak acımaz’ diye gerekçelendirilmesine dün isyan edenlerin bugün tüm yasama ve yürütme gücü ellerindeyken, üstelik darbelerin açtığı yaraları sarma sözünü de unutarak, darbezede askerlere haksızlık etmeleri, kendi eserleri yasanın haksızlığını ’Şeriatın kestiği parmak acımaz’ diye gerekçelendirmeleri benzerine kolay rastlanmayacak bir acımasızlık ve çifte standart örneğidir.

12 Mart ve 12 Eylül cuntacıları, ‘yasadışı görüşleri benimsediği anlaşılanlar’ diyerek ilişik kesiyorlardı. AKP iktidarı, ‘idari işlemin dayanağı fiillerin vasıf ve mahiyeti’ gerekçesiyle yeniden ilişik keserek, 12 Eylül darbesinin mirasını sahiplenmekte ve sadece 28 Şubat sürecini darbe saydığını kanıtlamaktadır. Hükümeti cuntacıların zulmünü sahiplenip kendince meşrulaştırmaktan ve ayrımcılıktan vazgeçmeye, 6191 sayılı yasanın eksikliklerini gidermeye çağırıyoruz. Kimsenin parmağı kesilmemeli, kimsenin yarası kanatılmamalıdır.