Kimimiz nişanlı, kimimiz evli...
Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni...
Çanakkale Savaşları, 1915-1916 Tarihleri arasında yaklaşık iki yıl sürdü. Birinci Dünya Savaşı'nın en fazla kayıp verilen en acımasız dönemleridir.
Resmi açıklamalara göre her iki tarafın asker kayıpları 100.000 in çok üzerinde ve bizim asker kayıbımız 57.000 ( sadece adı-şanı bilinenler ! )
Tüm imkansızlıklara rağmen, mükemmel bir yurt savunması ve kahramanlık örneği gösterilmiştir.
Sayı ve teknik olarak kat kat fazla olan düşman gücleri, boğazı geçemeden ve asıl amaçları olan İstanbul'a varamadan geri çekilmek zorunda kalmışlardır.
Buraya kadar her şey acı ve mükemmel
Ve tarih kitaplarımız devam ediyor
"30 Ekim 1918 de düşman gücleri, donanmalarıyla birlikte İstanbul'u işgal etti"...!!!!
Hoop baaaa; Bu da ne demek yaaa????
Yani 1916 da "Çanakkale Geçilmez" dedik, 57.000 şehit verdik
Aradan iki yıl geçmeden "Gavurlar", donanmalarıyla İstanbul'u işğal ediyor...!!!!????
Bu ne bok yemek; Bu nasıl bir çelişki???
Eskiden çocuktum, ezbere okuyordum, kulağıma da hoş geliyordu da şimdi emekli kıdemli albay olarak aklım ermiyor.
Emin Oktay sağ olsaydı " Bilgi edinme yasası"ndan yararlanıp soracaktım.
"Çanakkale Geçilmez dedik, 57.000 şehit verdik, aradan iki yıl geçmeden bu imanını siktiğimi gavur gemileri (!), nereden, hangi delikten geçip de İstanbul'a geldiler ?" diye.
Mütevaziliğim ve alçak gönüllüğüm bir tarafa, laf aramızda Ben, aynı zamanda çok akıllı bir Harita Mühendisiyim; Askeriyenin "çok gizli" oşinografik haritalarına bakıyorum o gocaman gemilerin, Çanakkale Boğazı ndan başka girebilecekleri başka delik, melik de yok...
Her neyse kafanızı şişirmeden, ezberimizi bozmadan, kulağa hoş gelecek şekilde devam edelim
Bugün 18 Mart;
ve
Çanaklale Geçilmez !!!!!!!!