Yurt dışında ve yurt içinde gelen
İzmir’de Alevi temsilcileriyle yaptığımız
Gece saat 02 ye kadar süren toplantıda
oy birliği ile aynı tereddütlerle aynı karar alındı…
SEÇİMLER ve TAVRIMIZ
Evlendiklerinde Anam, Türkçe; Babam da Kürtçe bilmiyormuş
Bizler, anadilimizin değil de baba dilimizin hakimiyetinde büyümüşüz.
Çevre köylerimizde Kürtler ve Türkler iç içe yaşıyordu
Kürtlük, Türklükten daha çok Alevilik öne çıkıyordu
Kürt ve Türk Alevileri ırk farkı gözetmeksizin birbirlerine ölesiye bağlıydı…
12 Eylül de subaydım; Gözaltına alınıp çok ağır işkencelerden geçirildim
Hafızamı Mamak’ta bırakıp çıktım…
12 Eylül e karşı çıkarken çok yalınızdım
En yakın akrabalarım dahil, toplum beni öcü gözüyle görüyordu
Eşten, dosttan selam sabah kesilmişti…
Sonra İnsan Hakları mücadelesi içerisinde yer aldım
Ülkemizde bir Alevi sorunu, Kürt sorunu var; Bu da devletin yanlış, yanlı, yok sayan asimilasyoncu politikasından kaynaklanıyor, suçlu devlet dediğimden dolayı hakkımda soruşturmalar açıldı, vatan hainliğiyle suçlandım…
Siyasi yaşamım boyunca hiçbir siyasi partiye üye olmadım
Kısa bir dönem Sosyalist Demokrasi Partisi’nin ( S.D.P) kurucuları arasında yer aldım. Bu dönemde, bu parti adına adaylığım da oldu; O da en fazla üç dört ay kadar sürdü…
Sonunda benden bu kadar dedim; Ben de kafayı üşütüp kendimi dağlara vurdum…
Aradan otuz yıl geçtikten sonra şimdi herkes 12 Eylül yargılanmalı, Anayasa dahil bu yasalar cunta yasaları, bunlar değişmeli diyor…
Aradan onlarca yıl geçti şimdi ayakkabı boyacısı da, manav da herkes bu ülkede bir Kürt sorunu var diyor, Alevi sorunu var diyor ve çözümler aranıyor...
Peki o zaman ben o ağır bedelleri öderken siz neden sustunuz?
Susmak bir yana neden beni öcü gibi gösterdiniz toplumda?
Şimdi bir şey daha diyeceğim bu konuda da ne kadar haklı olduğum ne yazık ki çok ağır bedeller ödendikten yirmi-otuz yıl sonra ortaya çıkacak gibi…
Bu seçimler, ülkemiz için bir dönüm noktası
Eğer bu seçimlerde de AKP yine güçlü çıkarsa artık seçimi-meçimi, demokrasiyi-memokrasiyi unutun…
Saltanata, halifeliğe, hilafete kadar uzanan bir Osmanlı ya dönüş yolu görünüyor önümüzde…
O halde ne yapmalı?
Mutlak ve mutlak HDP barajı geçmeli
Aksi durumda AKP oylarını ve milletvekili sayısını en az %10 arttırmış olacak!
CHP nin %27 değil de %29 alması; 167 değil de 171 vekil çıkarmasının hiçbir önemi ve değeri yok
Ama HDP nin %1 az ya da çok alması ülkemiz için ölüm-kalım meselesi kadar önemli
Aynı durum CHP ya da başka bir parti için geçerli olsaydı onlar için de bu sözleri kullanacağıma emin olun
Zaten son yerel seçimlerde benzer mantıkla oyumu CHP ye vermiş ve açık açık CHP yi desteklemiştim
Ülkemizde Kürt düşmanlığı nedense hep HDP üzerinden yapılıyor
AKP içerisinde Kürtler yok mu? Koruyucu, şeriatçı, Hizbullahçı, İŞİD yanlısı, dinci, nurcu Kürtler yok mu?
Olmaz olur mu belki de sayıları daha da fazla ve hemen hemen tamamı AKP içinde
Kürt denilince nedense onlar akla gelmez de sol-demokrat aydın Kürtler hedef masasına oturtulur oldu.
Devlet, Kürt sorunu konusunda kafaları karıştırmayı, hedef şaşırmayı başardı
Türküsü, dili, eğitimi, adı için ortaya çıkan, mücadele eden Kürtlere yasal yolları tıkadık; Mücadeleye devam edenleri de terörist diye suçladık, astık, kestik, içeri attık!
Kendi ellerimizle bu topraklarda özgürlükleri için mücadele eden teröristler yarattık!
Bizler de aydın, demokrat tavır alamayıp, resmi ideolojinin, devletin yanlış politikalarını, bozuk düzenini savunan, kendini solcu sanan bu bozuk düzenin avukatı olduk.
Övünerek anlattığımız, 16 vekil çıkaran ve meclisi sallayan o eski İsçi Partisi ülkemizde Kürt sorunu var dediği için kapatıldı
Yolumuz Denizlerin yolu deriz; Deniz Gezmiş’in idam öncesi ağzında çıkan son cümlesiydi “ Yaşasın Türk ve Kürt haklarının özgürlük mücadelesi”
Kısacası dostlar at izi it izine karıştı
Meydanı boş bulan bu gerici yobaz zihniyet, ülkemizin başına dönüşü olmayan korkunç bir ağ örmekte
Her şey bu seçimlere bağlı
Ya onlar başaracak, ya da barıştan, özgürlükten, kardeşlikten yana olan halkımız
Ben, mühendisim, kırk yılı aşkın süredir siyasetin göbeğindeyim, bu yolda ağır bedeller ödemiş emekli bir subayım. Durumum da iyi, bir kenara çekilip paşalar gibi yaşamak varken bu boktan işlerle neden uğraşayım da diyebilirim
Dedim de yaklaşık on yıldır kafayı üşütüp kendimi dağlara vurdum…
Ama bu son insanlık görevimi, vatana hizmet görevimi yapayım dedim
Karar sizlerin
Matematiksel olarak her şey ortada
AKP, en az altmış vekil daha alıp Osmanlı hükümdarlığını mı kursun?
Özgürlük içinde Hakların birlikteliği, kardeşliği mi kazansın?
Derim ki Deniz Gezmiş’in kemikleri daha fazla sızlamasın
Mezarlarda yan yana yatan anamla babamın arasına sınırlar konmasın
Kardeşlik kazansın
Birlik beraberlik kazansın
Ülkemiz kazansın
Barajları yıkalım
Ödünç de olsa bu seçimlerde oyumuzu HDP’ye verelim
İnsanımız kazansın
İnsanlık kazansın…
|