.
 

Son 10 Yorum

 
 

Ziyaretçi İstatikleri

Bugün : 143
Toplam : 622348
 
 
BOZDAĞ İZLENİMİ... Zahide ÜZÜMÇEKER den  -  27.10.2010
.
.

 

 

             FOTOĞRAFLARA SIĞDIRAMADIĞIM,

 

        Yola çıkmanın telaşıyla tamamlanamayan sabah uykusu,göz ışığıyla gelen merhabalar ve kucaklaşmaların sıcaklığıyla gidiyor bedenden.Küçük bir kahvaltı molasında yudumlanan çayların eşliğinde gözlemeler bölüşülürken başlıyor yolculuk insandan insana.

       Beyliklere başkent olmuş Birgi'nin geniş sokaklarında sıralanan ya yıkılacak gibi eğri duran ya da yenilenen yüzüyle gülümseyen evleri,tarihinin izlerine davet ediyor düşünceleri.Birgi çayının denize açılan yatağını değiştirerek dışarıya kapatılan yaşamını simgeliyor sanki sımsıkı kapalı pencere ve kapıları.Sessiz güzelliği kaçmasın diye gözümüzden, her adımda uyarıyoruz birbirimizi paylaşmak için gördüklerimizi.Göremediklerimiz başka yolculukların habercisi....

      Yedi kilometre çevre  uzunluğundaki  gölün çevresinde kurulan Gölcük'te,günışığının solan rengi ve gölün sakinliği ile birlikte yudum yudum içiliyor çaylar,sözler.Düşen dal parçasıyla titreşen gölün durgunluğuna inat sokaklarında insanlarındaki bu telaş,belki de son saatlerin hareketliliğiydi.Hareket ediverdik Bozdağ'a doğru.

     Eteklerine tutunan çocuğunu çevresinde döndürerek  nazla niyazla bekleten bir anaydı Bozdağ,yavaş yavaş aldı kollarına eğmeden puslu düşüncelere dalmış başını.

  

           Aynı yemeklerin paylaşıldığı uzun masalarda aynı bardaktan içilirken şaraplar, ne kollar yoruldu oynamaktan ne de diller türkülerimizi söylemekten.

 

    Uyanmak için yüzümüzü yıkadığımız sudan daha uyarıcıydı sabah ayazı.Ovaların üstünü örten sis ,yukarıdan bakıldığında geniş bir göle benziyordu.Sardes uygarlığının Sard harabelerinde tüm görkemiyle yükselen Artemis tapınağına götüren yolun zorluğu,seyredilen panoramadan sezilemiyordu.Çam ağaçları,kestaneler,sararan yapraklar,dolu çuvallarıyla bekleyen patates tarlaları,yeşilin sayılamayan tonları arasında büsbütün kızıla boyanmış ağaçlarıyla yamaçlar,yüksekliğinden önce güzelliğiyle başını döndürüyordu insanın.

    Suyun ,yağmurun  ve karın cömert davrandığı bereketli toprakların sunduğu incirin,cevizin,kestanenin tadını arttıran ,tatlı bir telaşla birbirimize ikramlardaki yarış ve yol göstericiliğiydi  önce alışveriş edenlerin.

     Sağlı sollu yol boyunca sıralanan ,yapraksız dallarında yalnız sert,sulu ve kıpkırmızı meyvelerini  taşıyan elma ağacı düşlerimde takılı kaldı.Benliğinden soyundukça tatlanan olgun insanı anımsattı. 

                         BOZDAĞ BOZDU SUSKUNLUĞUMU.

                                Zahide ÜZÜMÇEKER

 

 
Okunma Sayısı : 1679 | Yorum Yaz

|

Tavsiye Et

|

Facebook'ta Paylaş
 
.
CUMALİ  -  27.10.2010    16:45:49
.
DAĞ DAN DAĞA ...
ard arda iki bozdağ anısı... ikisi de birbirinden güzel. kutluyorum. benim bildiğim hıdır, toroslar a sevdalıydı; yer ve yön mü değiştirdin yoksa?
.