Hiç yenilenmeden yüz yıl aynı izden gidilmez ki;

Bu günkü dünya koşullarında giden de gericidir Kemal im…!

ÇOK KISACA UZUN BİR YORUM :)

Şeriat ve saltanatla yönetilen Osmanlı’nın yerine Cumhuriyet rejimini kurdu…

Bugünkü gibi aydın bir kitle olmadığı halde devrimlerini yaptı,

Ayasofya yı camilikten çıkarıp müzeye dönüştürdü;

Kendi resmi diyaneti dışında tüm ibadet yerlerini ve şekillerini yasakladı ve kapadı…

İstiklal mahkemeleri ile onlarca hacıyı, hocayı ipe yolladı

Yaptıkları doğru muydu?

Bence o günkü dünya koşulları ve değer yargıları için normal görülebilir ve yapılmalıydı… ( Biraz da asker kafalıyım ya J )

Çünkü o günkü dünyada Fransız ihtilalından sonra milliyetçilik rövanşa geçmiş, her ulus, her ırk kendi devletini kurduğundan Osmanlı paramparça olmuştu…

Çoğunluğu Türklerden oluşan kalan topraklarda o günkü koşullarda bir ırkı  öne çıkarmak “ Bir Türk dünyaya bedeldir”,”Ne mutlu Türküm diyene”, “ Türk önde, Türk ileri” demek çok çok normal…

Aynı ırkçılık zihniyeti o günkü gelişmiş Avrupa ülkelerinden de yaygın

Dünya, bu ırkçılığın insanlığın başına bela olduğunu 2.Dünya Savaşından sonra anlıyor

Kendi ırkından da olsa gelişmiş batı ülkelerinde ırkçılık faaliyetleri yasaklanıyor, faşistlik sayılıyor…

Bizde tam tersi oluyor;

O günkü koşullarda sinsi sinsi yapılan asimilasyon programları tutmayınca, aynı amaca şiddet yoluyla erişmek devlet politikası haline dönüşüyor…

Devlet destekli ırkçılık hareketleri daha da acımasız oluyor…

Yenidünyada, bilgi çağında etki tepkiyi doğurup resmi kalıba sığmayan diğer kesimler de kendi kimliklerini savunmaya girişiyorlar…

Kurtuluş Savası yıllarında ki o birliktelik güncellenemiyor, değişen dünya değerlerine göre yenilenemiyor.

Tam tersine Atatürkçülük, değiştirilemeyen, tartışılamayan kalıplara sokulup kutsanıyor.

Diğer kesimlerin sesleri devlet gücüyle zorla susturuluyor.

Kendini yenilemeyen çağ dışı resmi ideolojiden dolayı sorun kangrene, kardeş kavgasına dönüşüyor…

Yani çok kısaca cumhuriyetin içi eşitlik, özgürlük ve demokrasi ile doldurulamıyor

Kendimizi, beynimizi, Kemalizmi yenilemeden bir asır önceki ırkçılık kokan saçma sapan sloganları, “ Ana ilke, uyulması gereken ana yol” olarak seslendiriyoruz..

Yani çok kısaca Müslümanlık gibi Kemalizmi de hiç değiştirmeden, yenilemeden geldik bu güne…

Şimdi de ne bok yerseniz yiyin;

Çağı, demokrasiyi, özgürlükleri bir yana atıp kim vatansever, kim hain, kim terörist, kim Atatürkçü, kim bölücü uğraşın durun…!