Dün Babalar Günüydü
Her zamanki gibi dağlardaydım
Dönüşte sayfama düşen bir fotoğraf ve bir notla karşılaştım
Hem de canım kızımdan geliyordu
Sitem mi desem? Sevgi mi desem? Yergi mi desem?
***
Sözümün başında küçük bir not ya da sitem:
Sen dağlara sevdalandın biz sana ve sırf dün babalar günüydü babalar gününde evde değildin yine dağlardaydın diye çok kızdım sana, nasıl olsa okuma imkanların olmaz diye bugün göndermek istedim bu yazıyı sana. ve ilk sayfayı yanlışlıkla sildim yine toparlamaya çalıştım ama kafam karıştı dediklerim ve duygularım tam anlaşılmadı, tam uyum sağlamadı yinede seni mutlu edebilirsem ne mutlu bana ...
Bir insan babasını nasıl anlatabilir ki? Benim koca yürekli babam ...
Biz senden neler öğrenmedik ki? ...
Bazı babalar vardır, çocuklarının suratına bakmaz kucağına alıp sevmezler, öyle görmüştür çünkü öyle biliyordur; İçten içe sever çocuklarını...
Bazıları da vardır ki çocuklarına çok değer verir her istediklerini yapar kimilerine göre böyle yetiştirmek çocuğunu kötüdür, şımarık olur o çocuk, kimilerine göre ise tam tersi .
Benim babamda bizi böyle büyüttü çünkü kendi ailesini küçük yaşta kaybetmiş. Bize hep okuyun dedi. Kendisi Divriği’nin köyünde doğup, gecekondularında büyümüş.
Yokluklular içinde okumuş. Ondandır bize sitemi. Neler dinlemedik ki bu koca yürekli babamın dilinden ...
Askeri liseyi iyi bir dereceyle bitirip iki üniversite okuyup harita mühendisi olmuş.
Kısa kesiyorum çünkü benim anlatmamla olmaz birde onun diliyle dinleyin nasılda hayran olursunuz bu adama.
İşkenceler gördü 12 eylül döneminde şimdiki demesiyle aklını orda yitirdi; Şimdi de dağlar dışında her şeyi unutur; İsimleri, verdiği sözleri, bizleri, olayları ...
Gel zaman, git zaman annemle tanışırlar. Evlenirler, ilk çocukları abim geldi dünyaya,Altı sene sonra ise ben.
Aslında neler neler anlatırdım ama ne sayfalar yeter ne de okurken babamın gözyaşları kaldırabilir bu satırları ...
Ah benim koca yürekli babam. Sen kendi kendine “ Ben bu çocukları yanlış mı büyüttüm?” diye kendini yargılarken aslında şu dünyaya o kadar güzel iki insan verdin ki.
Bize öyle çok şey öğrettin ki. Sende suç yok, suç bizde. Ne hatalar yaptıysak biz yaptık biz üzdük seni, çocuktuk.
Sana çoğu zaman kızdım, bağırdım. Oysa bir bilsen gece yatağıma kafamı koyduğumda senin gibi kaç kere ağladım.
Sende benim kalbimi kırdığında gizli gizli gözyaşı dökerken ben seni çoktan affetmiştim bile.
Bir insan babasına kızabilir mi, babasını üzebilir mi? Sen benim hayatımda paylaşamadığım tek insansın. Ben çocuktum hatırlıyorum biri sana sarıldığında kıskanır, sana koşar, BABA BENİM diye ağlardım.
Bir de senin o yazılarını okurken neler hissettiklerimi bir bilsen babacığım. Çocukken kaybettiğin annene hasret beni dizlerine alman, yüzümü okşaman, sırtımı kaşıman…
“ Baba sırtımı kaşı” sözlerimi unutur muyum hiç.
Bana hiç kızma baba, artık büyüdüm; Gel dediğinde gelmiyorum, sırf büyüdüm kafasıyla. “İleride pişman olacaksın” diyorsun, farkındayım ama emin ol gelmezsem de ben hala o dizlerinde yatan senin küçük kızınım .
Daha ne yazıyım koca yürekli adam, sana seni anlatmaya satırlar yeter mi?
Sana çok şeyler yazacağım ama sayfalara sığmazsın baba. Sözümün başında dediğim gibi kelimeler yetmez .
Sen ne kadar yok bu çocuklar beni sevmiyor desende biz seni çok ama çook seviyoruz canım babacığım .
BUGÜN BABALAR GÜNÜ.
Babalar günün kutlu olsun.
Dünyanın en iyi babası.
|