“ Hele bana öyle gele
Bir göz açıp, yummuş gibi…”
Yunus
Yokluğumda bile siteme her gün yüzün üzerinde konuk olan tüm dostlardan özür dileyerek….
BEN DAĞLARDAYKEN….
Mart ortalarından beri hemen hemen her gün dağlardaydım
Yaklaşık üç yüz km yol almış; Üç beş kilo vermişim iki ay içinde
Dağlarda Leleglerin izini sürdüm bu süre boyunca
Dağların doruklarında yaşayan ve kalıntıları hala gün gibi ortalıkta duran Bodrum Yarımadası’nın bilinen en eski uygarlığı, Lelegler.
Onların patikalarını izledim, dağların en tepelerinde;
Onların mezarlarında, taş barınaklarında daldım en güzel düşlerime, yorgun uykularıma.
Amacım, Leleglerin yaklaşık üç bin yıllık dağlardaki izlerini, otuz yıllık izlerimle birleştirip meraklılarına da taşımaktı.
Onlar da ellerine haritalarını alıp, hiç zorluk çekmeden vursunlar kendilerini dağlara;
Onlar da Leleg mezarlarının başına oturup zaman tüneline dalsınlar;
Onlar da yaşamın, egoların, benliklerin anlamsızlığını ( ya da gerçek anlamını ! ) tadabilsinler, bir gün de olsa…
Ve sonunda bitirdim çalışmalarımı
Dağların tamamı bana aitti; Bir de fotoğraflarıyla güzel dostum Metin’e…
Hesaplar ve çizimler konusunda tabi ki destek aldım genç haritacı dostlardan
Ve geldim yolun sonuna
Çok yakında isteyen her dost, kuracağım www.lelegyolu.com sitesinde her türlü bilgileri alabilecek; Elinde haritasıyla ve yüreğinde doğa sevdasıyla rahatça düşebilecek Leleglerin izlerine
Kentlerin gürültüsünde kaybettiği kendisini bulacak dağların tepelerinde, zaman tünelinde…
***
Ben dağlardayken de çok acılar yaşandı kara bahtlı ülkemde ve kendi yöremde.
Aziz Nesin öykülerini aratmayacak şekilde kendi büromdaki hırsızlıktan dolayı ben sorgulandım.
Defalarca uyarıma rağmen genç Savcı, “ Ama alınan parmak iziyle senin parmak izin uyuşuyor” diyebildi ! ( Parmak izi alınan masa, büromda ki benim masam ) ! J
Davamız hala devam ediyor; Sadece sanık ve tanık değişti…
***
Ayhan’ıma üzüldüm; Güzel dostum çok boktan bir konudan dolayı bir buçuk yıl yatacak içeride.
Resmi kayıtlara göre suçu, iyi kafa ile duvarlara “TKP” yazmak, artan boya ile kendisine engel olan polisleri boyamak !
Merak etme Ayhan’ım Bodrum halkı da, Milas halkı da gerçek nedenini çok iyi biliyor.
Sabırlar can dost;
Acılar da bir gün güllenecek elbette
“ Mahpus, yata yata biter…”
***
Acılar kervanına 1 Mayıs Taksim ve Soma’da eklendi ardı ardına…
Ocakları batasacılar, bayramımızı zehir edip, ocaklarımızı mezara çevirdiler.
Bodrum’dan Van’a her taraf kanıyor, analar ağlıyor, yürekler yanıyor.
Ondandır kentler kirlendi; Tomalarla, joplarla anamız bellendi
Ondandır umut, mutluluk ve teselli dağlarda diyoruz
Ondandır kendimizi deliler gibi dağlara vuruyoruz…
***
Bir de güzel gelişme oldu bu zaman diliminde;
Düğün dernek dedim; Oğlumu evlendirdim.
Meğer ne büyük stresmiş; Bir ayağım dağlarda, kulaklarım “ah” larda; Zaman ve salon sınırlı, hafızam hücrelerde tutsak kaldı, dostlar sitemli…
Öldüm öldüm dirildim kısacası
Tek tesellim bir can daha katıldı hanemize
Hoş geldin aramıza güzel gelinim…
|