Önce İstanbul'u işğal edip
Sonra da "İstanbul'un Kurtuşu"
diye kutlayan bir zihniyete sahibiz...??? !!!
NE DE ÇOK SEVERİZ ŞU KURTULUŞ GÜNLERİNİ…
Erzincan’a çok yakın bir ilçede geçti çocukluğum.
Yanık Erzincan türküleriyle, ağıtlarıyla gözlerim yaşarır, Eğin dutlarıyla, Arapkir üzümleriyle dolardı çocuksu aç midem
Ama Erzincan’ın işgalini de, kurtuluşunu da hiç duymadım bu güne kadar.
Elli yıl sonra Bodrum'da öğrendim :)
Biraz da seçim arifesinde koltuk ya da başka beklentiler de olabilir tabi ?!
Bu afişi görünce aklıma Trabzon, Akçaabat İlçesi’nin kurtuluş şenlikleri geldi.
Yıl 1984; Akçaabat’ın kurtuluş şenlikleri;
Bize anlatılana ve resmi tarihe göre Ruslara karşı kahramanca savaşan Akçaabatlılar, 15 Şubat 1918 de ilçelerini düşman işgalinden kurtarmışlar
İşin doğrusu da 1917 Sovyet Devriminden sonra Rus orduları Anadolu topraklarının tamamından savaşsız mavaşsız geri çekildiler Akçaabat da kurtuldu :)
Ne ise asıl mevzuu bu değil zaten
Dedim ya yıl 1984; Ben de Trabzon’dayım; Şenliğe katılan arkadaşlar anlatmıştı
Soğuk havaya rağmen sıcak ve görkemli bir tören hazırlanır
Öğrenciler, askerler gibi rap rap yürürler
Sonra gerçek rap rapcı askerler…
Sonra konuşmalar, şiirler; Kurtuluşu canlandıran bizim askerlerin, düşman kılıklı Urusları yere yatırıp süngülemeleri…
Hava soğuk diye Kaymakam konuşmasını kısa keser sözü Belediye Başkanı’na verir
Belediye Başkanı ağzını açar gözünü yumar; Nutuk üstüne nutuk. “ Çoluk çocuk demeden yediden yetmişe kahramanca savaştık. Düşmanı geldiğine pişman ettik. Biz sadece İzmir'de değil Akçabat'ta da düşmenı denize döktük. O gün bu topraklarda kahramanlık tarihi yazıldı ” sözlerinin sonunda “ Şimdi de aramızda o günleri yaşayan, kahraman gazimiz Mustafa Dayı yı mikrofona davet ediyorum ” der ve sözü savaş gazisine verir.
Mustafa Dayı’yı süslemiş püslemişler; Gazi elbisesi giydirmişler; Göğüslerini madalyalarla doldurup, Kafasına bir Osmanlı şapkası takıp, eline de bir tüfek vermişler.
Yoğun alkışlar arasında Mustafa Dayı elleri titreye titreye mikrofonu alır ve sözlerine “ A uşaklar siz o günleri bilemezsiniz, Bu gavurların elinden biz neler çektik neler... Şu Argenaza Burnu’nda düşmanı görünce emmim bizim elimizden tuttu, biz tüm mahalleli şu dağlara doğru bir kaçtık, bir kaçtık…”
Bu soğuk sözler Belediye başkanı na havanın soğukluğunu hatırlatır ve Şimdiki Kanal Türk ün yaptığı gibi Mustafa Dayı nın sözlerini keserek apar topar töreni burada sonlandırır…
Söz nereden nereye geldi ya
Sahi Erzincan’ın işgali ya da kurtuluşu var mıydı?
Vardı da bir asır sonra 1.351 km ötede yaşayanlar duydu da, o gün orada, 40 km ötede yaşayan dedem, babam niye duymamışlardı ?!