“ Dayan tırnak ile, dayan diş ile…”
SİZDEN GELENLER
HER YER TAKSİM; HER YER DİRENİŞ
1
Kapıda karnı yüklü aydınlık bir direniş var çocuk. Çıkabilirsin artık dışarı. Yıkıldı korkunun karanlık surları bugün. Daha bir umutla bakmak mümkündür dünyaya. Sana kardeş geliyor üç vakte kadar evladım; dışarıda uğuldayan bu kitlesel çığlık; soylu kavgamızın sancısından doğmakta.
2
Uyandık hep birlikte uykudan. Uyandık ve baktık ufuktan öte çizgiye. Of of ki ne of bre mazlum kardeşlik Ne bir tek çizgisi kalmış ufkun, ne hududunda bir asker, ne denizinde bir liman... Yalnız bir bayrak dalgalanır göklerde. Kırmızı-beyaz. Lakin şüphe götüren bir iş var bu iste Ata-Türk yasaklanmış bu topraklarda nicedir. "Dur" diyene polis, "yeter" diyene hapis ülkemi yakıp yıkan diktatördür bir faşist. Olmaz öyle iş deme, olan iş tam da bu iş
3
Bizler bir dönem sessiz, bir dönem uykudayken; sesine uyanmışız hain bir ormancının. Kaldırdı mı baltasını Taksimden yana, ha bire vuruyor haydut kan ter içinde Dur ulan, demişiz, dur bre densiz Yeter baltaladığın inancımızı bunca yıl. Din demiyle kelam eden böyle dinsiz olur mu? Kan kusturdun on bir yılda kendi aydın halkına.
4
Lakin hiç dinler mi sakalsızı bu adam. Her inanca düşman, her görüşe tehditkâr. Öyleyse şimdi aldanmamalı Kulak asmamalı şimdi boş söze. Ki zaten çapulcuya çıkmış adımız ve ayyaş denmekte atamıza pervasız Halkını halkına kırdırtan kara zihniyet; yüzde ellisini zor tutmakta evinde
5
Şimdi iyi bak çevrene çocuk. İyice uyanmış mıyız dersin? Gelmiş miyiz kendimize iyice? Öyle olmalı bunca gazdan sonra evladım Portakallı naneli; kimyasal hükümet bu meret Buna rağmen durmak yok. Onlar devam ederken zulüm yolunda; polis barikatlarında çapulcu(!) insan seli; ve sokaklar tencere tavaya teslim Onurlu bir kavganın sembolüdür gayrı; şimdi her yer Taksim her yer direniş.
Günay AKTÜRK
|