Yıl 1994; SHP-DYP Koalisyonu hükümeti kuruluyor o günkü Sivas milletvekili Ziya Halis, benim beldem Çetinkaya’ya da uğradı. DYP ile hükümet kuruyoruz ne düşünüyorsunuz? Neler istiyorsunuz? diye sordu.
Ben de ekonomik olarak bir beklentimiz yok; ekonomiyi siz değil sermaye belirliyor. Demokratik olarak beklentilerimizin olduğunu, SHP nin atması gereken demokratik adımlar olduğunu söyledim
Özellikle Kürt sorununun demokratik şekilde masada çözülmesi gerektiğini, yasaklarla, silahla, koruculuk sistemiyle çözülemeyeceğini, bu yöntemle işin daha da karışacağını söyledim.
Hemen iki saat sonra karakola götürdüler beni “ Sen ne diyorsun? Sen kim oluyorsun da bu işlere ne karışıyorsun? hangi örgüttensin? diye sorguya çekildim.
Ben de aynı sözleri tekrar söyledim. Yoksa bu işin daha da karışık kötü yerlere varacağını, çözülemez noktalara varacağını, başka güçlerin devreye gireceğini söyledim.
MİT mensubu olduğunu sandığım beni sorgulayan biri “ Sen kim oluyorsun, sen devletten daha mı akıllısın? Devlete akıl vermek sana mı düşer? Gözüm üzerinde olacak; Bir daha böyle konuştuğunu duyarsam yok eder, yakarım seni diye azarladı ve beni oradan kovdu.
Şimdi benim sormaya hakkım yok mu “ Madem iş, benim anlattığım aşamaya geldi, bunca ölümlerin hesabını kim verecek?
O zamanlar bir muhatap vardı; Şimdi Apo var, Karayılan var, BDP var, Barzani var, Avrupa ayağı var… Bunlar da yetmiyor Suriye, İran, Irak da rol oynamak istiyor.
Yine söylüyorum bu sorun daha da uzarsa daha da içinden çıkılmaz hale gelecek.
Devlet akıllı davranıp bu işi bir an önce bu sorunu çözmek zorunda. Zaten başka da yolu yok.
Biz anlata anlata dilimizde tüyler artık kartal kanadı oldu.
Umutluyum yirmi yıl önce benim dediklerimi bugün herkes söylüyor. Umarım bu iş fazla uzamaz ve otuz yıl sonra barış ve kardeşlik gelir bu topraklara. Selamlar.
Ziya ÇARTIL
