Ne fark eder ki zaten

köyden Ankara’ya kadar her şey bir birine karıştı

Adam kılıklı domuzlar; Domuz kılıklı adamlar J

BİZİMKİYLE SOHBETLER J

Köy, uzaktan göründü

Beni aldı bir heyecan

Arabaya bir basmışsım ki ben diyem iki yüz kilometreyle, siz diyin üç yüz.

Ulan bir de ne görem önümde tam seksen bir adet domuz sürüsü

Onu da 1881 den hatırlıyorum haaa; Başıma vura vura daha yedi yaşında öğretmişlerdi,  hiç unutur muyum?

Her neyse sağ-sol derken seksenini atlattıp sonuncuya çarptım

Hem de tam kıçından

İndim arabaya baktım maşallah hasar masar yok

Bodrum’a döndüm ardımdan de iresmi bir yazı geldi

“ Adınıza kayıtlı 48 TU 535 plakalı domuzun, Yelice Köyü nohutlarına verdiği zarardan dolayı…”  diye başlayan

Önce ben de bir şey anlamadım

Meğer ben, domuzun kıçına çarptığımda arabanın plakası domuzun kıçına yapışmış kalmış; O domuz oğlu domuz da benden sonra iki ay boyunca 48 UC 535 nolu plakayla gezmiş durmuş.

Zararını, ziyanını da tabi o plakaya kesmişler…

Şimdi diyeceksin ki peki amca bu davadan nasıl yırttın?

Hiç sorma oğlum, bereket bir yıl sonra Garaguzlu Şeytan Cibo da, aynı yerde, aynı domuza çarpmış. Onun plakası da domuzun önüne yapışıp kalmış.

Onun numarası da 06 RTE 31  

Domuzun ön ve arka plakaları farklı çıkınca ben de bu davadan yırttım tabi :))